Fotoğraflar
Alanya - Manavgat sınırını teşkil eden Alara çayından adını alan Alarahan denizden 9 km. içerdedir. Alanya'nın 35 Km. kuzeybatı istikametine düşen han tamamen kesme taşlardan 2000 metrekarelik bir alan üzerinde yapılmıştır. Türk yapı sanatının güzel bir örneği olan hanın en büyük özelliği diğer hanlarda avlular hep ortada yer aldığı halde bu handa dış duvarın kenarındadır. Kapıdan içeri girince nöbetçi kulübesi, hamam ile uzun bir koridorun sağ ve sol yanında yaralan konaklama odaları görülmektedir. Hanın kuzeye bakan giriş kapısından içeri girerken portalı üzerindeki Alaattin Keykubat'a ait kitabeden 1231 yılında yapıldığı öğrenilmektedir.
Sultan Alaattin Keykubat’ın diğer kitabelerde kendini "Kara ve iki denizin sultanı, müminlerin emiri, Arap ve Acem ülkesinin sahibi" olarak gösterirken bu kervansarayın kitabesinde dikkati çeken nokta kendini "Rum, Şam, Ermeni ve Frenk memleketlerinin de Fatihi" olarak göstermesidir. Alara çayının getirdiği çamur ve mil tabakasının özellikle sularının fazlalaştığı dönemlerde temellerin zayıflamasına neden olabileceği izlenmektedir. Özelliğinden hiç bir şey kaybetmeyen handa; portal kemerin özengi taşındaki ezilme ve kale girişinde bulunan güneş saati dikkati çekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder