Fotoğraflar
III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında beylerinden Yakup Oğlu Yusuf Bey tarafından Mimar Oğulbey’e yaptırılan medrese, çeşme, hamam ve kervansaraydan müteşekkil külliye içindedir. Sonradan camiye dönüştürülmüştür. Büyük bir kubbe etrafında tonoz kemerli odalar, sofalar ile bir küçük kubbeli müderris odası ve simetriği çeşme olan binanın özellikle mescit ve dersane kubbeleri mihrabıyla birlikte sırlı tuğla süslüdür. Kubbe kuşaklarındaki süsleme Selçuklu sanat zevkinin en görkemli örneklerindendir. Afyon-Konya yolu üzerinde ön yüzü tamamen kesme mermer kaplı, süslü ve istitallatlı mermer kapı taki ile Selçuk sanat eserlerinin en güzellerinden biridir.
Büyük bir kubbe etrafında tonoz kemerli odalar ve sofralar ile bir küçük kubbeli müderris odası simetriği çeşmelerden ibaret binanın iç kısmı ve özellikle mescit ve dershane kısmı olan büyük kubbe ve iki sofası ve mihrabı ile birlikte mozayik çok ince zevkli çinilerle süslü yapılmıştır. Kemerler ve kubbe kuşağı çinilerden ve mihraptan bir kısım çiniler düşmüş olmakla beraber kalanlar eserin değeri hakkında bir fikir vermektedir.
Cümle kapısı üzerinde halen Selçuk sülüsü ile iki satırlık Arapça hitabesi şöyledir. “Emere bi-imareti hazıl medredetül-mübarek fi eyyami devletüs-Sultan el azam sıllullahi fil alem Gyasütdünya ved-din”
“Keyhüsrev bin Kılıçaslan halledallaha Sultana el-Abdür zaif el muhtacı rahmetullahi teala Ebül-Mücahid Yusuf bin Yakup gaferullahu zenubi fisene seba ve seb’ine ve sittemie.”
Kapı kemerinin üzerinde sarkıtların altında bir para arması ve iki tarafında “Amele OğulBey bin Mehmet Bey” yazısı vardır. Çaylıların Taşcami dedikleri binanın doğu köşesinde çeşmesi ve batı köşesinde de müderris odası eklenmiştir. Müderris odasının pencere söveleri de kesme mermerden ve nakışlıdır.
Medresenin karşısında bulunan hamam uzun zaman bakımsız kalmış ve yıkılmıştır. Son zamanlarda yapılan düzenlemelerle hamamın olduğu yer geniş bir cadde haline getirilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder