Osman KUNDURACI
Anadolu Selçuklu mimarisinin önemli yapı gruplarından biri olan kervansaraylar, 13.yüzyıldaki Türkiye'nin ticari faaliyetleri ile Anadolu Selçuklu Devieti'nin takip ettiği siyasi gücün önemli bir göstergesi durumundadır, inşa tarihleri daha çok 13.yüzyılın ilk yansında yoğunlaşan çok sayıdaki Selçuklu kervansarayı ve bu yapıların bulunduğu kervanyollan güzergahı üzerine özgün çalışmalar yapılmıştır(1).
Daha çok ticaret yapan kervanların konaklama yerleri olan bu yapılar dıştan bakıldığında bir kale görünümündedir. Kaynağını sınır karakolları olarak yapılan ribatlardan alan kervansaraylar Anadolu Selçuklu mimarisinin 13.yüzyıldaki ulaştığı gelişmeyi ortaya koymaktadır(2).
Genellikle taş malzeme ile inşa edilen bu yapılar, anıtsal kapılan, payandalarla desteklenen yüksek beden duvarları ve taş tonoz örtüleriyle tek yapı ölçeğinde Avrapa'daki ortaçağ şatolarını hatırlatırlar. Anadolu coğrafyasını doğudan batıya, kuzeyden güneye bir ağ şeklinde eren Selçuklu dönemi ticaret yolhn üzerinde bulunan kervansarayların, avlu cbrurdarma göre plan tipi grupüamskn yapılmıştır(3). Avlulu, avlusuz, açık ve kapah avlusu yanyana olan veya her iki ıvlunun iç içe bulunduğu konsantîrik planlı yapılar şeklinde dört grupta topken Anadolu Selçuklu kervansaraylarının tek Icspah avludan oluşan ve tek şahım plan tipinin çok az uygulandığı görülmektedir(4).
Kervanyolları güzergah belirleme çalışmalarına(5) ve kervansarayların plan düzenlemeleri hakkında her geçen gün yeni araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırma güzergah belirleme ve plan tipleri çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır(6).
1993 yılı yazında Derebucak'ta bir han kalıntısının bulunduğu tarafımızdan tespit edilmiştir(7). İlk olarak yapının bulunduğu Derebucak İlçesi'nin batısında kalan Tollar mevkiine giderek yapı kalıntısının bir kervansaray olup olmadığı yerinde incelenmiştir, ilk incelemelerde doğu-batı doğrultusunda 11.00x70.00 m. ölçülerinde bir yapı kalıntısının dere yatağının kuzey kıyılarında yer aldığı görülmüştür(8). Tollar ismini bu yapıdan alan bölgede eski bir yol ve yapının hemen kuzeydoğu köşesinde yapılmış bir sarnıç tespit edilmiştir. Bu incelemeler sonucunda Kubadabad Sarayı'ndan Antalya-Alanya kervanyoluna bağlanan ve daha önce bazı araştırmacılar tarafından belirlenmeye çalışılan kervanyolu güzergah çalışmaları üzerine yoğunlaştık.
07 Haziran yerinde yaptığımız ilk yüzey araştırması sırasında Derebucak Tol Han'a ait olduğu belirtilen iki adet farklı yazı üslubuna sahip yarım kitabe kalıntılarını Derebucak Ulu Camii önündeki parkta sergilenir durumda bulduk(9).
Konuyla ilgili ilk kaynak taramaları yapıldığında Derebucak Tol Han'm daha önceki kervansaraylar arasında adımn geçmediği tespit edilmiştir. Yine bu araştırma sonucunda önceden yapılan Beyşehir-Alanya arası kervanyolu çalışmalarında adı geçmeyen Tol Han ile ismi zikredilen Ebu'l Hasan ve Burma Han(10) yapılarının başka bir yol üzerinde bulunduğu görülmüştür(11).
Daha batıda, Manavgat'tan Beşkonak beldesi üzerinden geçen ve Burrnahan köyü ile Bulasan köyünden Kubadabad'a ulaşan bu yol" ayrı bir çalışma konusudur. Derebucak Tol Han, Ortapayam Hanı(12) ve Eynif Tol Hanı(13) bu bildiride ayrıntılarıyla tanıtılacaktır. Derebucak ilçesi sınırlarında Derebucak-Beyşehir karayolunun 5.km'sinde Karakısık deresinin yanı başında bulunan han bugün oldukça harap durumdadır. Kubadabad-Alanya arasındaki bağlantıyı sağlayan Selçuklu dönemi kervansaraylarının ilk halkasını oluşturan Tol Han kaynaklara henüz geçmemiştir.
Önünden geçen ve taş döşemeleri hala mevcut olan kervanyolunun üzerinde bulunan Tol Han'ın batı ucunda mescidi ve doğusuna yakın bir yerde bir de sarnıcı yer almaktadır. Bugün Derebucak Ulu Cami'nm önünde bulunan kitabelerin bu handan getirildiği ve yıkılan camide devşirme malzeme olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. 1995 yılında yapılan araştırmalar sırasında bu kitabelerin çözümlemeleri cami imamı tarafından yapılmış olup, han ve mescit kitabesi olduğu sonucuna varılmıştır. "Vakfedilmiş silsile halindeki han..." ve "altıyüz...iki elhamdülillah" şeklindeki tarih belirten kitabeden 13.yüzyıl ilk yarısına ait bir han yapısı olduğu anlaşılmaktadır(14).
Derebucak Tol Han kuzey-güney doğrultusunda 70 m.lik uzunluğu ve tek sahınlı kapalı mekanıyla Şarapsa Han(15) ve Ortapayam Han'ıyla benzerlik göstermektedir. Han girişi doğu cephesinde olup, tam ortaya gelen bir kapıyla sağlanmaktadır. Ortapayam ve Şarapsa'da olduğu gibi dikdörtgen kesitli payandalarla desteklenmiştir. Köşe payandaları ise, 2 m.ye varan dairevi formlu kuleler şeklindedir. Düzgün moloz taşlardan oluşan duvar örgüsünde, taşlar arasında kireç harcı kullanılmıştır. 1970'li yıllarda köylüler tarafından kireç yapılmak üzere yapının duvarları yıkılmış ve yapı oldukça tahrip edilmiştir. Mescit kısmının girişi bağımsız olup bu bölümde mihrap nişi ve duvarların izleri takip edilebilmektedir. Yapının güney duvarı ise tabii zemine yaslanmış olduğundan kısmen ayaktadır.
Han tek bir tonozla örtülmüş olup örtü kuzeyden güneye sıralanan oniki adet sivri kemer tarafından taşınmaktadır. Mescit bölümünün ise doğu-batı yönünde kemersiz tek bir tonozla örtüldüğü mevcut izlerden anlaşılmaktadır. Derebucak Tol Han, tek kapalı mekandan oluşan planı ile Şarapsa ve Ortapayam hanlarının üçüncü bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yapıya ait olduğunu tespit ettiğimiz mevcut kitabelerden yapıyı 13.yüzyılın ilk yarısında yapılmış olan Selçuklu dönemi kervansarayları arasında sayabiliriz.
Derebucak-Aydınkent karayolu üzerinde, Gembos ovasının kuzey kıyılarında yer alan han Derebucak Tol Hanı ile Eynif Tol Hanı arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır. 1955'lerde K. Erdmann tarafından ziyaret edilen hanın planı, bir kroki şeklinde hazırlamış olduğu Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları adlı eserin katalogunda yer almaktadır(16). Daha sonraki yayınlarda ayrıca incelenmemiştir.
Han, eğimli bir arazide kuzeyden dağa yas}anmış vaziyette ve doğu-batı doğrultusunda 11.00x80.00 m. ölçülerinde dikdörtgen bir plana sahiptir. Tek kapalı mekandan oluşan hanın girişi güneyden olup giriş cephesi dikdörtgen formlu payandalarla desteklenmiştir. Bugün doğu tarafı kısmen ayakta olan yapının duvar örgüsü dıştan kesme taş kaplamalı içerisi moloz dolgulu harçlı taş duvar şeklindedir. Özellikle payandalarda büyük blok kesme taşlar kullanılmıştır. Girişin iki yanındaki payandaların dışındaki diğer payandalar halen mevcut olup, kısmen toprak altında kalmıştır. Kuzeydoğu köşedeki sağlam kalabilen payandaların alt seviyelerinde künk boşlukları görülmektedir. Eynif Tol Han'mda da gördüğümüz bu boşlukların niçin yapıldıkları anlaşılamamaktadır. Benzer uygulamayı Derebucak Tol Han giriş cephesi duvarlarında da görmekteyiz.
Ortapayam hanının kapalı mekanının iç düzeni hakkında ayrıntılı bir şey söylemek şimdilik mümkün değildir. Ancak yıkıntılardan üst örtünün taş tonoz oiduğu ve tonozları taşıyan kemerlerden birinin üzengi taşı insutu olarak güneydeki ikinci kemerde tesbit edilmiştir. İşte bu nedenle yapının doğu-batı yönünde uzanan tek bir tonozla örtüldüğünü söyleyebiliriz. Derebucak Ortapayam Hanı bu plan düzeni ile 13. yüzyılın ilk yarısında inşa edilen Şarapsa Han ve Derebucak Tol Ham ile benzerlik göstermektedir.
Ortapayam hanının güneybatısında yaklaşık 15 m. mesafede kare planlı bir başka yapı kalıntısı daha bulunmaktadır. Sadece temel izleri olan bu yapının bir bölümü defineciler tarafından ortaya çıkarıldığı için güneyden bir girişe sahip ve girişin hemen sağında bir koridor şeklinde mekan bölümlenmesi olduğu görülmektedir. Fakat yapının bütünü açılmadan hangi amaçla kullanıldığını söylemek mümkün değildir. Derebucak Tol ve Şarapsa Hanlarında yapıya bitişik birer mescit bulunmasına karşılık bu yapıya ait bir mescidin bulunmaması, bu kısmın mescit olarak yapıldığı ihtimalini akla getirmektedir. Ya da farklı fonksiyona sahip bir yapı kalıntısı olması düşünülebilir(17).
Ortapayam Hanı (Kireçli Han) 13.yüzyıl ilk yansında yapılmış olan Kubadabad-Alanya arasındaki Selçuklu dönemi kervansaraylarının kısmen ayakta kalabilmiş bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Eynif ovası; Antalya ili Aydınkent (İbradı) ilçesi sınırları içinde; Karadağ, Akdağ, Cemrek ve Derme dağlarıyla çevrili denizden 1000 m. yükseklikte verimli bir düzlüktür. Ovanın kuzey ucunda Aydınkent ilçesine bağlı Başlar köyü yer almaktadır18. Kaynaklara Eynif Tol Hanı olarak' geçen Selçuklu dönemi kervansarayı bu ovanın kuzeyinde Başlar köyünün 1 km. güneybatısında yer alır(19). Sadece tonozları taşıyan kemerlerinin ayakta bulunduğu hanın güneybatısında bir de su yapısı olarak çeşmesi vardır.
Doğu-batı yönünde uzanan hanın girişi doğudaki basık kemerli anıtsal bir kapıdan sağlanmıştır. Kaplama duvar tekniğinde yapılmış olan portal, yapının bünyesinden öne doğru taşırılmıştır. Portalin yarıya yakın kısmı toprağa gömülü vaziyette olup kesme taşdan yapılan söveleri ve basık kemeri hala ayaktadır. Yapının dış beden duvarlarının yarıya yakın bir bölümü halen mevcut olup kuzey, güney ve batı duvarları dıştan üçgen payandalarla desteklenmiştir. Hanın beden duvarları ve üst örtüsüne ait kesme taş bloklar etrafta dağınık bir vaziyette halen mevcuttur. Hanın tek kapalı mekanı girişe dik olarak düzenlenmiş beş sahna ayrılmıştır. Önceki yayınlarda bu düzenleme girişe paralel olarak gösterilmiştir. Ancak yaptığımız incelemelerde hanın girişe göre beş sahınlı bir düzenlemeye sahip olduğu ve tam ortadaki sahnın üzerinin açık olduğu tespit edilmiştir. Çünkü bu bölümde üst örtüyü taşıyacak kemer izleri ve üst örtüye ait tonoz kalıntıları mevcut değildir.
Mevcut kalıntılar hanın planındaki şahın düzenlemesinin yukarıda belirtildiği şekilde diklemesine beş sahınlı ve yan sahınlarm sivri kemerler taşınan tonoz örtüye sahip olduğu görülmektedir. Üst örtünün tonoz sistemleri harçlı moloz taş örgülüdür. Tol handa dikkat çeken bir başka uygulama ise giriş cephesi duvarlarının içerisinde bırakılan dairevi formlu kanallardır. Sanki künk düzeneği gibi duvarın içinden boydan boya geçen bu kanalların hangi amaçla kullanıldığı anlaşılamamıştır.
Eynif Tol Han mevcut plan düzeni ile Şişman han.Sevserek han (13. yüzyıl), Eshab-ı Kef Hanı (l232-1234), Tercan Mama Hatun Hanı (13. yüzyıl sonu)(20) ve Alara handaki(21) gibi açık ve kapalı avlusu tek mekanda toplanmış konsantrik hanlar tipini hatırlatmaktadır. Kitabesi bulunmayan hanın yapım tarihi hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak İlhamı Bilgin tarafından yayınlanan bir makalede Eynif Tol Han'a ait olduğu ileri sürülen H.629/M.1231 tarihli bir kitabenin buraya ait olduğu ileri sürülmektedir(22). Burada zikredilen Tol Han Manavgat ilçesine bağlı Sırtköy'deki Tol Han'a ait olup Eynif Tol Han ile ilgisinin olmadığını düşünüyoruz. Her ne kadar kitabesi bulunmasa da planı ve bulunduğu güzergah itibariyle 13.yüzyıl ilk yarısında yapılmış Selçuklu dönemi kervansaraylarından birisi olduğu kanaatindeyiz.
Sonuç olarak bugüne kadar hiç yayınlara girmemiş veya sadece isimleri zikredilmiş Ortapayam, Eynif Tol Han ile Derebucak Tol Han Beyşehir-Alanya güzergahında inşa edilmiş olan bu kervansaraylar, Derebucak'ta bulunan kitabelerden de anlaşıldığı üzere Kubadabad-Alanya arasında silsile halinde sıralanmış Selçuklu dönemi hanlarıdır. Kubadabad-Alanya güzergahı olarak belirlenen bu güzergahta daha önceki çalışmalarda Ebu'l Hasan(23) ve Burma Han24 yapılarının belirtilen güzergahta olmadığı ve daha batıdan geçen başka bir yol üzerinde bulunduğu tespit edilmiştir. Çünkü bugün hala aynı isimlerle anılan köyler Manavgat ilçesi Beşkonak beldesine bağlı olup başka bir yol ile kuzeyden Dumanlı köyü üzerinden Kubadabad'a ulaşmaktadır. Bu yol ile ilgili çalışmalarımız sürdürülecektir.
Selçuk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi, Konya.
1. Osman Turan, "Selçuklu Kervansarayları", Belleten, Cilt:X, Sayı:37, Ankara, 1946, s.471-496; Kurt Erclmann, Das Anatolische Karavvansaray dss 13. Jahrhunderts, Teü:I, Berlin, 1961, TeîlıII-HI, Berlin, 1976; M. Kemal Özergin, "Anadolu'da Selçuklu Kervansarayları", Tarih Dergisi, Sayı: IS-20, İstanbul, 1965, s. 141-170; Aynur Durukan, "Selçuklular Döneminde Ticaret Hayatı ve Antalya", Antalya 3. Selçuklu Semineri Bildirilen, İstanbul, 1989, s.50-59; Suut Kemal Yetkin, "Selçuklu Kervansaraylarının Özellikleri", Milletlerarası I. Türk Sanatları Kongresi-Tebliğler, Ankara, 1962, s.408-410; Halil Ethem (Bideni), "Anadolu'da Selçuki Hanları", Türk Yurdu, Cilt:14, Sayı:107 (6), 1334, s.183-188; Halûk Karamağaralı, "Anadolu Selçuklu Kervansarayları", Onasya, Sayı:61-62, Ankara, 1970, s.4-5; Bozkurt Ersoy, "Osmanlı Öncesi Anadolu Kervanyolları ve Üzerindeki Kervansaraylar", Kültür ve Sanat, Sayı:25, Ankara, 1995, s.22-26; Franz Taeschner, "Die Entwicklüng deş Wegenetzes und deş Verkehr im Türkischen Anatolien", Anadolu Araştırmalar!, Sayı:l/2, İstanbul, 1959, s.169-193; Abdüsselam Uluçam, "Konya-Eğridir Kervanyolunun Bilinmeyen Bölümü", V. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya, 1996, s.85-94; A. Osman Uysal, "Konya-Eğridir Güzergahında Bazı Kervansaraylar", III. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya, 1994, s.71-84; Ali Baş, "Konya-Hatunsaray-Seydişehir Kervanyolu Üzerine Düşünceler", V. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya, 1996, s.141-168; Cengiz Bektaş, Selçuklu Kervansarayları, İstanbul, 1999.
2. Osman Turan, a.g.m, s.471.
b Kurt Erdmann, a.g.e., Teil:II-III, s.28-33; Cengiz Bektaş, a. g. e.,s.30-31.
4. Kurt Erdmann, a.g.e., Teil:II-III, s.33; Aynur Durukan, a.g.m., s.54; A. Tükel Yavuz, "Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylarının Tipolojisi", IV. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya, 1995, s. 183-198; A. Tükel Yavuz, "Anadolu'da Eşodaklı Selçuklu Hanları", ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt:2, Sayı:2, Ankara, 1976, s.187-206.
b A. Osman Uysal, a.g.m., s.73; Abdüsselanı Uiuçanı, a.g.m., s.86'da A. Osman Uysal'in Beyşehir-Antalya arasında belirlediği güzergah çalışmasına katılmaktadır. Nermin Şaman Doğan, "Konya'dan Antalya-Alanya'ya Uzanan Kervan Yollan Hakkında Bazı Görüşler", 4. Alanya Tarih ve Kültür Semineri, Alanya, 1994, s.381-386'daki makalesinde Toroslardaki bu hanların yerinde yapılacak çalışmalarla daha net sonuçlara ulaşılacağı bildirmektedir.Ayrıca R.Hüseyin Ünal son çalışmalarından birisinde İç Anadolu'yu Antaiya-Alanya'ya bağlayan iki ayrı yol bulunduğunu ve bu yolların kesin güzergahlarının tam olarak belli olmadığını belirtmektedir.Bkz.R.Hüseyin Ünal,"Anadolu'daki Han'lı Yer Adlarının Bilinmeyen Hanların Saptanmasındaki Önemi", XI.Türk Sanatları Kongresi,Utrech, 1999.(Bu bilgiler halen baskıda olan bildiri metninden sağlanmıştır)
6. Bu çalışmanın ortaya çıkmasına vesile olan amcam Ali Kunduracı'ya ve ayrıca böyle bir bildirinin hazırlanması konusunda beni yönlendiren Prof. Dr. A. Tükel Yavuz'a teşekkür ederim.
7. 07 Haziran 1995 tarihinde, doktora tez savunma jürimde bulunan Prof. Dr. A. Tükel Yavuz, Prof. Dr. Ömür Bakırer ve Prof. Dr. Haşim Karpuz'dan oluşan bir ekip ile konu hakkındaki ilk bilimsel saha araştırması gerçekleştirilmiştir.
8. Derebucak Tol han'ında yapılan araştırmalar sonucunda mevcut kalıntılar Selçuklu Dönemi Kervansaraylarından Şarapsa hanın bir benzeri han yapısı olabileceği ilk defa Prof. Dr. A. Tükel Yavuz tarafından saha araştırmaları sırasında ileri sürülmüştür.
9. İlk araştırmalarımız sırasında Derebucak Merkez Camii önündeki kitabe kalıntıları cami imamı Hüseyin Kankaya tarafından okunmuş olup daha sonra bu kitabeler Prof. Dr. Mikail Bayram tarafından da kontrol edilmiştir. Kendilerine ayrı ayrı teşekkür ederim.
10. R. Hüseyin Ünal, Adı geçen bildiride "Han" adı iie biten yer adları arasında Manavgat Beşkonak beldesine bağlı Burrnahan köyü zikredilmemiştir. Burrnahan adındaki bu köyde aynı isimle anılan bir han kalıntısının bulunduğu öğrenilmiş fakat tarafımızdan henüz görülmemiştir.
11. Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam ve Prof. Dr. A. Osman Uysal'ın çalışmalarında Kubadabad'dan çıkan kervanyolunun Manavgat'a inen ve Kargıhan'a ulaşan güzergahta isimleri verilen Ebu'l Hasan Hanı ile Burmahan'ın daha batıdan geçen başka bir yol üzerinde olduğu görülmüştür. Batı Torosların yüksek dağlarıyla bölünmüş derin vadilerde izlenen bu yol belirleme araştırmalarımızda Bulasan ve Burrnahan adındaki köylerin Manavgat-Beşkonak beldesine bağlı olduğu tespit edilmiştir. Beşkonak'dan geçen bu yol Beyşehir-Dumanlı köyüne ve oradan da Kubadabad'a ulaşmaktadır. Bu yol ile ilgili çalışmalarımız arazinin zorlukları nedeniyle ileriki tarihlere bırakılmıştır.
12. K. Erdmann, a.g.e., katalog no:54, s.173-175'de kısaca anlatılmıştır.
13. Aziz Albek, "Eynif-fol Han", Anadolu Sanatı Araştırmaları, Sayı: 1-2, İstanbul, 1968, s.55-59.
14. Kitabelerden bir tanesi düzgün hatlara sahip sülüs ile "er-Ribat'ül-musilIeti'l mevkufe", diğer kitabe parçasında ise "İsteyn....... ve sittemiye el-Hamdulillah" yazılıdır.Bu tarih muhtemelen Selçuklu kervansaraylarının yoğun olarak inşa edildikleri 13. yy. ilk yarısı olan M.1234(H.632) veya M.1244 (H.642) tarihlerinden birisi olmalıdır.
15. K. Erdmann, a.g.e., katalog no:53, s. 171-173; Aynur Durukan, a.g.m., s.54.
16. K. Erdmann, a.g.e., Teil:I, s. 173-175. Bu yayında Ortapoyam hanı'nın röleve çiziminde destek payandalarının sadece güney-batı bölümü işlenmiştir.
17. A. Tükel Yavuz,"Anadolu Selçuklu Dönemi Hanları ve Posta- Menzil -Derbent Teşkilatları",Prof.Doğan Kuban'a Armağan, İstanbul,1996,5.25-38.A.Tükel Yavuz,"Anatolian Seljuk Caravanserais and Their use as State Hauses", X. Congres International d'art Türk (17-23 Scptember 1995), Ceneve, 1999, s.757-765.
18. AzizAlbek, a.g.e., s.55.
19. İlharni Bilgin, "Selçuklular ve Beylikler Dönemine Ait Yayınlanmamış Üç Kitabe", Vakıflar Dergisi, Sayı:XIX, Ankara, 1985, s.267-270'deki yazısında Tol Han'a ait olduğunu belirttiği kitabenin Sırtköy yakınlarında bulunan başka bir hana ait olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Sırtköy Eynif ovasını sınırlayan dağların Akdeniz'e bakan güneyinde yer alırken Başlar köyü Eynif ovasının kuzey ucunda yer almaktadır.
20. İsmail Aytaç, Malatya ve Yöresindeki Türk-İslam Dönemi Yapıları, Konya, 1998 (S.Ü.Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi), s.65-68., A.Tükel Yavuz,"Anadolu'da Eşodaklı Selçuklu Hanlarf'.ODTÜ Mimarlık Dergisi,Cilt:2,Sayı:2,Ankara,1976,s. 187-206., A.Tükel Yavuz,"Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylarının Tipolojisi",IV.Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri,Konya, 1995,s. 183-198. R.Hüseyin ÜnaI,"Sevserek Hanı(Malatya-Pötürge) ve Yerhan (Erzincan-Refahiye) Hakkında Bir İnceleme", I.Türkoloji Kongresi Tebliğler, İstanbul, 1979,s.952-968.
21. Alara han hakkında bkz. K. Erdmann, a.g.e., katalog no:58; K. Özergin, a.g.m., s. 144; A. Tükel Yavuz,"Alara Han'm Tanıtılması ve Değerlendirilmesi", Belleten, Cilt:XXXIl, Sayı:132, Ankara, 1969, s.430-491., A.Tükel Yavuz, "Anadoulu Selçuklu Kervansaraylarında Mekan-İşlev İlişkisi İçinde Savunma ve Barınma", IX. Vakıf Flaftası Kitabı, Ankara, 1992, s.282,Şekil:38; Aynur Durukan, a.g.m., s.55
22. İlhami Bilgin, a.g.m., s.268
23. K. Erdmann, a.g.e., katalog no:79; K. Özergin, a.g.nı., s. 148.
24. S. Fikri Erten, Antalya Vilayeti Tarihi, İstanbul, 1940, s.29; K. Özergin, a.g.m., s.146.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder